Her seçimde olduğu gibi bu seçimin ardından yine "çöpte bulunan veya yarısı yakılmış, CHP ve MHPye verilmiş oy pusulaları" haberleri yapılıyor. Bu haberler %90 ihtimalle manipülasyondur. Açıklayayım.
Bir kere, bir vatandaşın elinde, yarısı yanmış ve üstünde muhalefet partilerine Evet mührü basılı bir pusulası şeklinde bir fotoğraf gördüyseniz, bunun anlamı şudur. O vatandaş oy kullanmaya gitmiş, kendisine verilen mühürlü oy pusulalarını ve zarfı almış, kabine girip Evet mührünü muhalefet partisine basmış, pusulayı cebine katmış, ardından ya boş zarf atmış veya zarfa başka bir kağıt koyup atmıştır. Sonra istediği gibi, "yanmış oy pusulası" fotoğrafı çekebilir.
Peki çöpte bulunan oy pusulalarına ne diyeceğiz? Bir kere, bu iddiaları ciddiye alan arkadaşlar, oy pusulalarının Yüksek Seçim Kurulu filigranlı kağıda basıldığını biliyorlar mı? Bu kağıdı öyle gidip kırtasiyeden alamazsınız. Kağıt fabrikasıyla anlaşmanız lazım. Bu şekilde çöpte oy pusulası fotoğrafı gördüğünüzde, birkaç megapiksellik fotoğraftan, 3 metre ötedeki oy pusulasının üstündeki filigranı görebiliyorsanız, sizde kartal gözü değil Hubble teleskobu gözü var demektir.
Çöpten çıkmış oy pusulası mizanseni hazırlamak gayet kolay. Gidersiniz bir kırtasiyeye. Mavi ve sarı renkli kağıt alırsınız. Büyükşehir belediye için normal kağıt almanız yeterli, ne de olsa beyaz. Oy pusulasını bilgisayarda hazırlar, yazıcıdan çıktıyı alırsınız. Evet mührü de öyle TC damgalı bir mühür değil, herhangi bir mühürcüde 10 dakikada yaptırılacak bir mühür. Sahte pusulaya sahte mührü basarsınız, işlem tamam.
Yüksek Seçim Kurulu filigranı taşıyan, gerçek oy pusulasını bir şekilde elde etseniz bile, bu pusulaların, seçimde kullanılan pusula olabilmesi için, sandık kurulunun mührünü taşıması gerekir. İşte bu mühürün sahtesiyle gerçeği, kriminal laboratuvarında incelemeyle ayırt edilebilir. Dahası, her sandık kurulu, kendi mührünü, seçim sabahı boş olduklarını tutanakla tespit ettiği, YSK filigranlı oy pusulalarının arkasına, kendi takdir ettiği şekilde basar. Bir sandık kurulu mührü sağ üst köşeye basar, bir başkası sol alta, bir başkası dört köşesini de mühürler. Çöpte bulunduğu iddia edilen pusulalar, sandık kurulu mührünü taşıyor mu? O sandık kurulunun tercih ettiği şekilde mühürlenmiş mi?
Hükümeti seçimde hile yapıyor gibi göstermek isteyen bir siyasi parti, 30-40 taraftarının katılımıyla, seçim günü rahatlıkla hakiki oy pusulalarını toplayabilir. Her seçmen kendi sandığına oy kullanmak için gider, Evet mührünü kabinde basar ama kendisine verilen pusulayı zarfa koyup sandığa atmak yerine cebine koyup çıkar ve bu şekilde, üstünde muhalefet partisine verilmiş oy bulunan 30-40 hakiki oy pusulası elde edilir. Sonrası, uygun bir çöp bulmaya ve basın mensuplarını çağırmaya bakar.
"Peki, bir sandık kurulu, kullanılmayan oy pusulalarını kullanılmış oy gibi gösteremez mi?" diyorsanız, her sandık kurulu, seçim günü sandıklar kapanır kapanmaz, kullanılmayan oy pusulalarına bir çarpı atar, sayılarını tespit ederek tutanak altına alır ve bu şekilde çarpı atılmış pusulaları iple bağladıktan sonra sandık torbasında muhafaza eder.
Sonuç itibarıyla, son seçimde en yüksek oyu almış 4 muhalefet partisinin, Türkiyedeki her sandıkta bir sandık kurulu üyesi bulundurma hakkı var. Eğer bir sandıkta tüm sandık kurulu üyelerinin rızasıyla, kullanılmayan oy pusulaları alınıyor ve sahtecilik yapılarak oy kullanılıyorsa, o sandıkta görevli muhalefet partilerine mensup sandık kurulu üyeleri ne yapıyor? Yoksa iktidar partisi, Türkiye'deki tüm muhalefet partilerinin içine, 194 bin sandıkta görev yapmak üzere o partilerin güvenecekleri kadar sağlam partili "görünen" kripto elemanlarını mı yerleştirmiş? Eğer iktidar partisinin bu kadar büyük bir organizasyon yapacak gücü varsa, o elemanları neden kendi partisi adına sandık başlarında sandık kurulu üyesi ve müşahit olarak görevlendirmiyor? Bunca mizansene ne gerek var?
O zaman, Ockham'ın Usturası kuralına göre, en basit açıklama en doğru açıklamadır. O da, seçimlerde böylesi hilelerin yapılmadığıdır.
2 yorum:
İnancına sağlık, gözler kapalı kulaklar tıkalı mı? Hepsini geçtim vicdanı nasıl devre dışı bıraktın
ayrıca, akp lehine tutulmuş tutanaklar var, değil mi? toplaamammm otuz dört tane hem de. akp aleyhine tutulan bin üç yüz seksen altı tutanağı görmezden gelirsek bence akp bu seçimin mağdurudur. ama tabi ki seçimler tekrar edilmemelidir. kaybettiği her yerde başkanlık akp'ye verilmelidir.
Yorum Gönder